Peykandan Mektuplar -2-

Sevgili Simya Evi Sakinleri, Peykan’dan mektupların 2.siyle sizleri başbaşa bırakıyorum.
Yeni yıl yaklaşırken, kış mevsiminin o eşsiz büyüsü atölyemizin her köşesinde hissediliyor. Hava soğudukça ellerimizdeki işler ısınıyor; kırmızılar, yeşiller ve pırıltılar hem ruhumuza hem de üretimlerimize yansıyor. Bu yıl, sadece bu döneme özel olarak ürettiğimiz sezonluk ürünler arasında yeni keşiflere çıktık. 

Ellerimiz çalışırken zihnimiz kışın o sessiz büyüsüne dalıyor, hayaller kuruyoruz. Yanan mumların alevinde bir sıcaklık, koku vakslarının yaydığı aromalarda bir huzur arıyoruz. Her bir ürünü şekillendirirken sadece bu seneyi değil, gelecek yılı da düşünüyoruz.
Ballı naneli dudak balmını yaparken, soğuk kış günlerinde yüzlerde belirecek küçük bir gülümsemeyi hayal ediyoruz. Koku vakslarının eriyip evlerdeki havayı değiştirdiği anları düşlüyoruz; o huzur dolu anlar bizim de içimizi ısıtıyor. Şekilli mumları hazırlarken, belki bir aile sofrasının ortasında yanacağını, bir çocuğun heyecanla ışığını izleyeceğini, dostların sıcak bir kahve eşliğinde sohbet ederken etrafını sarmalayacağını düşünüyoruz.

Bir yandan da gelecek seneye dair tatlı hayaller kuruyoruz. Hepimiz için bol, bereketli, huzurlu bir yıl diliyoruz. Sağlıkla, mutlulukla dolu, sevdiklerimizle bir arada geçireceğimiz güzel anların, yeni başlangıçların yılı olsun istiyoruz. Yanan her mumun ışığı, hepimize umut getirsin, doğanın kokuları bize tazelenmeyi hatırlatsın. Ve şu ekonomik kriz, bir an önce hayatlarımızdan hiç girmemişçesine çıksın gitsin istiyoruz. Yeni yıl coşkusu şimdiden hepimize öyle iyi geldi ki. Günümüz, gündemimiz, ritmimiz, sözcüklerimiz değişti.
Pazar günü IWI tarafından İstanbul Yelken Kulübünde düzenlenen Kış Pazarına katıldık.

Birbirinden güzel hazırlanmış tezgahların arasında gerçekten kendimizi kaybettik. Sizlerle yine buluşmak çok heyecanlıydı. Bu ay bir çok yerde karşılaşmayı umuyorum. Bu hafta pazartesi-perşembe Zekeriyaköy dükkandayım. Hepinizi beklerim.