Peykandan Mektuplar -1-

Peykandan Mektuplar -1-

Sevgili Simya Evi sakinleri Peykan’dan mektuplara hoşgeldiniz,


Bundan sonra her hafta kısaca bizim tarafımızda işler nasıl gidiyor, neler yapıyoruz, o haftayla ilgili sizleri bilgilendirmek için minik mektuplar yazacağım. Ben yazarken çok keyif alacağımı düşünüyorum, umarım sizler de keyif alırsınız.


Tanımayanlarla önce tanışalım :
Ben Peykan, 47 yaşındayım. 2017 senesinde denetim alanında çalışırken büyük bir kariyer değişikliği yaparak, Toksikoloji alanında uzman eczacı annemle birlikte Simya Evi’ni kurduk. İlk başlarda sadece kendimiz için ürettiğimiz ürünleri arkadaşlarımızla buluşturmayı hedefliyorduk. Yeni moda tabirle, “iki burunaçiks üretecektik, konu nerelere geldi” İyi ki de geldi. Bu sayede biz de tutkumuzu keşfettik. Hedefimizi güncelledik. 
Hedefimiz  “En teknolojik doğal hammaddeleri kullanarak, mikrobiyotamızı gözeten en etkili nörokozmetik ürünü üretmek” Aslında bu cümleyle şunu anlatmaya çalışıyoruz. Doğal kozmetik denilince akla bitki suları, bitkisel sıvı ve katı yağlar ve bunların karışımları geliyor. Ve ne yazık ki yıllardır deneyimlerimizde hep “evet doğal ama ben pek etki göremedim” söylemi var. İşte bizim hedefimiz tüketicimizin gözünde bu önyargıyı kırmak, doğal hammaddelerle, cildin farklı katmanlarına inip, etkin çalışabilen, cilt üstü nöron aktivitesini tetikleyip genel iyi olma halini artıran inovatif ürünler üretmek. 
Sakin, butik, agresif olmayan bir satış tarzımız var ve açıkçası ben böyle kalmasını arzu ediyorum. Ara sıra sizlerle karşılaşıp sohbet ediyoruz ve bazen serzenişlerinizi duyuyorum. Neden daha çok büyümeye çalışmıyorsunuz diyorsunuz. Açıkçası biz Simya Evi’nin bu boyundan çok keyif alıyoruz. Bize göre artık tam olmamız gereken yerdeyiz. Kozmetikte sürekli müşteri oranı %2 iken bizim %45 gibi inanılmaz bir oran. Hepinizi tek tek tanıyorum, cildinizi biliyorum, kullandığınız ürünleri hatırlıyorum, cildinizin nereden nereye geldiğini görüyorum, yaz kış ihtiyaçlarını planlayabiliyorum. Bu bana gerçekten çok büyük bir mutluluk veriyor. Ve biliyor musunuz, ihtiyaçlarımız anlamında da bize yetiyor. 
Kendimden çok sık bahsetmiyorum, kurumsal instagramımızda da pek  kendime ve hayatıma yer vermiyorum. Ben ve eşim orta/orta üstü halli iki ailenin insan çocuksuz (kedi-köpek çocuklu) iki tek çocuğuyuz. Çalışkanlık ve dürüstlüğün erdemiyle büyütüldük. Bir gün bizler emekli olurken Simya Evi  devam eder mi etmez mi bilmiyorum ama sizlerin anılarında hep hoş bir seda olarak kalmayı arzu ediyorum. İçinizden “Vay be, bir Simya Evi vardı... Kimse onlar gibi üretemedi” denmesi asıl hedefim. O zaman haftaya yine burada buluşalım mı?

Etiketler: Peykandan Mektuplar
Kasım 25, 2024
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR