Simya Evi’ni diğer markalardan ayıran en önemli farkı aslında yıllardır kendimize saklıyoruz. Doğal kozmetik ürünlerine ek olarak etkili kozmetik dedik, teknolojik hammadde dedik, hep konuya bir köşesinden değindik. Bugün aslında en büyük farkımızı anlatmak istiyoruz. Biz aslında nörokozmetik ürün üreticisiyiz.
Cildimiz bir reseptör ağı
Cildimiz bir taraftan da 800.000 nöronun evi. Her 1 cm2 derimizin üstünde 11 metre sinir ve yaklaşık 200 tane duyu reseptörü bulunuyor. Bu reseptörler sayesinde dışarıdaki ısıyı, ıslaklığı, yumuşaklığı, keskinliği, güveni ve tehlikeyi algılıyoruz. Derimiz dışarıda olan biteni beynimize haber veriyor. Dışarıdan aldığı bilgiyi içeri taşıdığı gibi, içeriden de dışarı bilgi taşıyor. Kızgınlık, utanma, yorgunluk ve tabii ki yaş... Hepsinin yüzümüzden okunmasının sebebi de; bu sinir, reseptör ve nöron ağı.
Kırışıklıkların sebebi
Maalesef bizler yaş aldıkça duyu reseptörlerimiz azalıyor. Devamında da bu reseptörlere bağlı olan sinir lifleri zayıflıyor ve beyinle olan iletişim yavaşlıyor. Bu nedenle cildimiz zaman içerisinde elastikiyetini kaybediyor, sarkıyor ve cilt kırışıklıkları kaçınılmaz oluyor. Bir diğer yandan da eğer güneşe çok maruz kaldıysak, tekrarlanmış UV stresi olarak adlandırdığımız, fazla pigment üretiminin tahliye edilmemesi sebebiyle ciltte güneş lekelenmeleri oluşuyor.
Paniğe mahal yok!
Simya Evi, ürün çalışmalarını yaparken sadece dışarıyı değil, içeriyi de gözeten ürünler üretmeye çalışıyor. Ürünlerimizin içinde kullandığımız, tamamı bitkilerden oluşan hammaddelerimiz; hücresel iletişimi sağlayıp kolajen ve elastin sentezini artırıyor. Aynı zamanda melanin sentezini tetikleyen stresi ve nöronal etkileri hafifletiyor. Tüm bunların sonunda da, betaendorfin üretimini artttırıyor ve cildimizin hızlıca rahatlamasını sağlıyor. Yüzeydeki sinirsel gevşeme, cilt kırışıklıklarının açılmasını beraberinde getiriyor. Nörokozmetik cilt bakım ürünlerinin de işte tam olarak bunu yapması gerekiyor.
Doğal kozmetik ürünlerimizin içine koyduğumuz hiçbir madde tesadüf eseri orada değil. Hepsi; dengeli, hesaplanmış, sonuçları belli, çalışmaları yapılmış maddeler. Simya Evi’nin büyüsü ise, gökyüzünde yalnız gezen yıldız hammaddeleri birleştirip, en uygun sinerjiyi sağlayıp ürün haline getirmek ve sizlere içimiz rahat bir şekilde sunmak.