Arnica Montana bitkisi; Avrupa, Kuzey Asya, Sibirya ve Amerika’nın dağ yamaçlarında yetişen, bu bölgelere özgü, yüksek rakımda yetişen bir bitkidir. Dağ tütünü olarak da bilinen bu bitkinin ilaç sektöründe çok önemli olduğu kanıtlanmıştır.
Arnica Montana, yüzyıllardır homeopati alanında kullanılmıştır. Özellikle 66 farklı patolojik durumun tedavisinde fakat çoğunlukla morluk, yara, iltihap, romatizma için kullanılmıştır. Erken ortaçağ belgelerinde, Arnica kelimesi kullanılmamıştır. İlk olarak bu isim 1533’te verilmiş ve daha sonraki zamanlarda kullanımı 17. yüzyılda olmuştur. Bu kelimenin Yunanca, hapşırmaya yol açan anlamına gelen Ptarmika kelimesinden geldiği düşünülmektedir. Bitki 18. yüzyılda İspanya hastanelerinde çeşitli tedavilerde kullanılmıştır.
Bitkinin çiçekleri tıbbi açıdan çok değerli bulunmuş ve ateşli hastalıklarda; iltihap azaltmada, inotropik, antibiyotik, immün sistem güçlendirici, pıhtılaşma önleyici ve ağrı kesici olarak kullanılmıştır. Arnica Montana tentürü, saç dökülmesi, kronik damar yetmezliği tedavilerinde oldukça değerlidir.Aynı zamanda Amerika’da yapılan çalışmalarda saç ve cilt için de iyileştirici etkileri tespit edilmiştir. FDA’in 1998 yılı raporuna göre Arnica Montana, 95 tanesi Arnica ekstraktı adı, 2 tanesi de Arnica yağı adı altında toplam 97 adet kozmetik ürün formülasyonunda kullanılmıştır.
Arnica Montana bitkisinde halihazırda, terapötik olarak aktif olan 150 madde vardır. Farmakolojik ve fitokimyasal çalışmalar, bitkinin çok sayıda aktiviteye sahip olduğunu ortaya koymuştur. Çok eski zamanlardan beri Arnica Montana, çok çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde fayda sağlamıştır. Günümüze kadar yapılan çalışmalar, çiçeğin yapraklarının medikal potansiyelini keşfetmiştir. Bundan sonra da hem ekonomik hem de teröpatik çeşitli faydalar sağlayabilmek adına bu bitkinin diğer parçalarının da keşfedilmesine ihtiyaç vardır.[1]-[2]
[1] “Final Report on the Safety Assessment of Arnica Montana Extract and Arnica Montana”, International Journal of Toxicology, no.20, p. 1-11, 2001.